Tüm
bunlar yeni bir oluşumu ortaya koymaktadır.Öyle bir oluşum ki, açlığı doyuran,
kapitalizmi kaçınılmaz işçi devriminden kurtaran, diyalektik sınıf savaşını
hiçe sayan, ya da daha belirgin bir deyimle “anamalcının aklını başına getiren”
ve bilimsel görüşlere tehlike çanları çaldırtan bir oluşum. İşçiye yeni bir
görünüm kazandıran, para babalarının yaşamsal çıkarlarını korumak için işçiye
yalancı imkanlar hazırlayan, işçide “refah”, “kendine yetme” ve “maddi-ruhi
ilerleme” gibi yalancı duyguları yerleştiren, karakter ve fıtratına pasifliği,
yumuşaklık ve “muhafazakarlık” ruhunu egemen kılan ve bunları “yoksulluk,
işkence ve zulme isyan ve kin”in yerine oturan; sömürüldüğünü zihnen algılasa
bile ruhen kendini yeni masraflara, her gün değişen ve zevk veren modernizme
razı kılan bir oluşum.
Artık
böyle bir işçi, kendi el ve ayağını bağlayan zincirlere, elinden her şeyini
almağa yönelik eylemlere karşı savaşım adına hiçbir şey duymaz! O, hayatı
taksitlere bölünmüş bir işçidir. Devrimcilik riskine katlanamaz. 19. yüzyılda
gündemde olan “Devrimci Proletarya” ruhuyla uyum sağlayamaz! Belki, tam aksine,
uyumsuzluk içindedir ve gözlemlenen gerçek de budur. Bay Spengler’in de
dürüstçe tespit ettiği gibi; “Avrupa 19. Yüzyılın ikinci yarısına oranla
muhafazakarlığa yönelmektedir. “Sınıfsal bilinç ve devrimci rüzgârlar,
kapitalistlerin ekonomik ve ruhi hileleriyle, sosyologların ve sosyal
psikologların gayretiyle, demokrasi,
liberalizm, sendikalizm gibi aldatıcı ideolojilerle dinmiştir. Halk arasında
yaygınlaşan yalancı alım-gücü, tüketici ve eğlenceli hayat, proletaryayı da
etkilemiştir. Gelişme ve kalkınma kulüplerinin kurulması, plajlar, tiyatro ve
soyluların sinemalarına gidebilme, cinsel özgürlükler, yeni tür eğlencelerin
keşfi (!), sanat, estetik gibi burjuva’ya özgü şeylerin yaygınlaşması, daha
sonraları da “sosyal güvenlik” ve “değişik sigorta” haklarının verilmesi gibi
maddi doyumlar, hukuksal bir özellik de kazanınca artık burjuvanın yaptığı her
şey, halkın gözünden daha kolay perdelenir oldu!
ali şeriatî
Öze Dönüş
90-91. sayfa
Öze Dönüş
90-91. sayfa