23 Aralık 2013 Pazartesi

Ebu Zer şöyle der :


“Evinde  ekmek bulamayanın toplumdan zorla almaya kalkışmayışına şaşarım.”(81)

       Ben bu sözü –kimin söylediğini belirtmeksizin- Batı’da naklettiğimde, bazıları bunun Proudhon’un sözü olduğunu sandılar. “Bu ağırlıkta ve kesinlikte bir söz Proudhon’un ne haddine ?” diyordum. Bazıları da “Dostoyevski söylemiştir” diyorlardı. Dostoyevski, “Bir yerde bir adam öldürülmüşse, suça katılmayanların da eline kan bulaşmıştır” der. Bu da bir bakıma doğrudur. Fakat Ebu Zer’in ne dediğine dikkat edin! Ebu Zer’in bu sözü, bir dinin sözüdür, din adına konuştuğunu iddia eden bir din adamının değil! Fransız İhtilâli’nden sonra söylenmiş, çeşitli etkilerin ürünü bir söz de değildir. Fransız İhtilali’ndan çok önce , Gıfar Kasulluğu doğuran, yoksulluğun doğmasına sebep olan kişilere karşı ayaklanılması değil, toplumdan hakkını zorla alması vurgulanıyor. Niçin topluma, herkese karşı? Çünkü herkes bu toplumda yaşayan herkes, benim yoksul ve aç olmam dolayısı ile sorumludur… Sömürücünün eylemine katılmış demektir…
        Bu Sözün temsil ettiği dini, insanlığa ve halka karşı bu açıdan bakan bir dini, tarih boyunca yoksulluğu statüko haline getirmeye ve korumaya çalışan din ile aynı saymak ve aynı yargıyı vermek; insafsızlık, cehl-I mutlak, hem gülünecek, hem de ağlanacak bir durum değil midir?
                                                                                                                                                                  Selâm

(81) Merhum Şeriatî’nin; gençliğinden beri özel bir ilgi duyduğu Ebu Zerr-I Gıfârî (Cündeb ibn Cünâde); İslâm’dan önce de muvahhid olan Haniflerden idi. Müslümanlığı ilk kabul edenlerin dördüncüsüdür. Resûl-I Ekrem (s.a) ve Hz. Ali tarafından çok sevilmiş ve  övülmüştür. Muaviye’nin Şam valiliği sırasındaki yolsuzluklarına karşı çıkması dolayısı ile Medine’ye getirilmiş ve oradan da yaşama şartları ağır olan bir yere sürülmüş, Hicret’in 32.yılında orada vefat etmiştir (Gölpınarlı, Nebcu’l-Belağa çevirisi, s. 183-184). Dr. Şeriatî henüz 20 yaşında iken Ebu Zerr’in hayatı hakkında Arabça bir kitabı Farsça’ya çevirmiştir (bu konuda bkz. –(bu Kitab’ın Sunuşu’nda da anılan)- Ali Şeriatî Üzerine Bir Oturum, s. 12). Metin-de Ebu Zerr’den nakledilen söz şiddetli bir söz olduğundan, hafifçe yumuşatılmıştır. “Evinde azık bulamayan kişi nasıl olur da topluma kılıç çekerek karşı çıkmaazi şaşarım” mealindedir.

Dr. Ali Şeriati - Dine Karşı Din

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder